
Halloooo,
Halihazırda karşılaştığımız sorunların getirdiği sosyal kısıtlamalar, geleceğinizi, atacağınız adımları ve amacınızı belirlemede size düşünme fırsatı verecektir. Bu krizi fırsata çevirmek sizin elinizde. Alacağınız aksiyonlarda bir nebze de olsa sizlere fayda sağlayacağımı düşünüyorum.
Ülkemizin güzide okullarından birinde okurken aklımda her zaman bir yüksek lisans yapma düşüncesi bulunuyordu. Düşüncelerim ilk aşamada neresi olacağı üzerinde yoğunlaşmıştı.
NEDEN ALMANYA ?

Bazı ülkelerde yüksek lisans programları ücretli olmasına rağmen Almanya’da devlet üniversitelerine öğrenim görmek için herhangi bir ücret ödemenize gerek yoktur. Burayı tercih etmemde ki en önemli nedenlerden biri ücretsiz olmasıydı. Yurt dışında birçok ülkede fazlasıyla program mevcut ancak kendinize en uygun olanı bulmak için çok ciddi araştırma yapmanız gerekmektedir. Yüksek lisans programlarına başvurmak için belirli ücret karşılığında danışmanlık edecek şirketler de mevcuttur.
Almanya çok önceden gitmek istediğim bir ülke olması ve okuduğum bölüm dolayısıyla iş olanaklarının fazla olması nedeniyle çok daha cazip gelmişti. Elbette devam eden yaşamımı Almanya’da sürdürmek istediğimden dolayı da seçimim bu yönde olmuştur. Bu seçimi yaparken birçok noktayı ele alarak düşünmek gerekir. Çünkü durum gözüktüğü kadar kolay olmamakla birlikte zorluklara karşı hazırlıklı olmalısınız. Eğer en ufak zorlukta pes edecekseniz veya ailenizden uzakta yapamayacağınızı düşünüyorsanız karar vermeden önce bir kez daha düşünmeniz gerekmektedir. Her şeye rağmen pozitif kalmayı unutmamalısın!
SÜREÇ NASIL İLERLİYOR ?
Başından sürecin düşünüldüğü kadar kolay ilerlemediğini belirtmekte fayda görüyorum. Başvurmayı düşünen arkadaşlar var ise gerçekten sağlam bir psikolojiye sahip olmaları gerekiyor.
Başvuru süreci için gerekli belgeler listesine konsolosluk sitesinden ulaşabilirsiniz.
https://tuerkei.diplo.de/tr-tr/service/05-VisaEinreise/-/2307308
Her şeyden önce bu duruma karar vermek çok önemli çünkü burası gerçekten çok disiplinli bir ülke ve her şey için bir kural mevcut. Maalesef biz bu duruma çok alışkın değiliz. Neden olmuyor? Nasıl yani? Bu nasıl iş? buna benzeyen birçok soruyu kendime çokça sordum. Burada yüksek lisans için okul tarafından belirlenen şartları sağlamak gerekli ve bu şartlar bazı üniversitelerde değişiklik göstermektedir. Her üniversitenin ayrı ayrı şartları var ama genellikle mezuniyet ortalaması , yapmış olduğunuz stajlar, başvuru mektubunuz ve transkriptiniz istenir.

Ayrıca Uni-Asist denilen bir sisteme bu belgeleri yüklüyor veya elden ayrı ayrı gönderiyorsunuz. Kendimden örnek vermem gerekirse bu belgelerin yanında lise diploması , askerlik belgesi, sigorta belgesi de ekleyerek sisteme yüklemelerimi yaptım. TUM(Technische Universität München) ayrıca benden başvuru sürecinde belirlemiş olduğu konular dahilinde makale istedi. RUB(Ruhr-Universität Bochum) ise bana üniversitede almış olduğum derslerin her bölümden en az 6-8 kredilik ders aldığımı göstermem gereken bir form gönderdi. Yukarıda belirttiğim gibi ortak belgeler dışında üniversitelerin ayrı ayrı talepleri bulunmaktadır.
Burada 2 farklı başvuru dönemi bulunmaktadır. 15 Temmuz ve 15 Şubat, iki farklı dönem için son başvuru zamanlarıdır. Bu tarihlerden sonra sonuçlar tarafınıza bildirilir. Kabul almak için çok üstün becerilere sahip olmanıza gerek yok. Önemli olan yeterliliği sağlayabilmektir. Önemli konulardan biri de dil seçimidir. Eğer İngilizce seçimi yaparsanız gerçekten çok iyi bir CV’ye sahip olmanız gerekmektedir. Çünkü bu programlar çok başvuru aldığı için kabul almak biraz zorlaşmaktadır. İkinci seçim ise benim de tercih ettiğim gibi Almanca’dır. Eğer İngilizce dil seviyeniz çok iyi değilse ve IELTS’den 6,5-7 alamazsanız önerim Almanca olacaktır.
Süreçte bana göre önemli olan 2 şey mevcuttur. Birincisi benim de sahip olduğum şartlı kabul belgesidir. İkincisi Almanya’da yaşarken ekonomik giderlerinizi karşılayabileceğiniz bir belge bulunmasıdır.
Bu belge başvurduğunuz okul tarafından eğer uygun ve yeterli görülürseniz , tarafınıza şartlı kabul belgesi altında bir belge gönderiliyor. Bu belgenin özeti: ‘’Biz sizi yüksek lisans programına kabul ediyoruz fakat öncelikle Almanca öğrenmelisiniz.’’ Şu an ben de Almanca öğrenme aşamasındayım. Bu hazırlık kısmını atlattıktan sonra bölüm derslerinize başlayabilirsiniz.
İkinci durum ise şu şekilde çözüme ulaşıyor. Almanya’da akrabanız var ve maddi durumu fena değil ise size giderlerinize ve yaşamınıza destek olacağı yönünde bir belge hazırlatıyor. Böylece sizi ekonomik olarak güvenceye alıyor. Ben tek tabanca takılırım diyorsanız işler zorlaşıyor. Her sene burada kalacağınız süre boyunca yaşam giderleriniz için 10.000 euro’ya yakın parayı bloke etmeniz gerekmektedir.
RUB (Ruhr Universitat Bochum)

Şu an üniversite şehrim olan Bochum’da kalıyorum. Bochum şehri NRW (Nordrhein-Westfalen) eyaletinde bulunuyor. NRW, Almanya’nın 16 eyaletinden biridir. Burası eskiden bir maden şehri olarak adlandırılmış ve şehrin dizaynı da buna göre şekillenmiştir. RUB, en fazla yabancı öğrenci kabul eden üniversite olmasının yanı sıra Almanya’nın en büyük 5. üniversitesidir. Fakülteler harfler ile ayrılmakta ve bir arada bulunmaktadır. Örneğin mühendislik okuyorsanız I(Ingenieur) bloğuna gitmelisiniz. Derslikleri bulmak zorlu bir süreç olsa da zaman ilerledikçe her şey gibi buna da ayak uyduracaksınızdır.
BİR GÜNÜM NASIL GEÇİYOR?

Benim normal bir günüm sabah kurs, öğlen arkadaşlarla aktivite, spor ve ders çalışma ile geçiyor. Yoğun bir kurs döneminde olduğum için hadi bu hafta sonu gezelim diyemiyorsunuz. Sınıflar çoğunlukla Çin ve Türkiye’den gelen öğrencilerden oluşmaktadır. Ancak hatırı sayılır bir orta doğu nüfusu da mevcut. Çoğunluğun yanı sıra İngiltere, Romanya, Bulgaristan, Ukrayna, Ermenistan, Portekiz ve Rusya gibi ülkelerden gelen öğrenciler de bulunmakta.
Ben Bochum’da okumama rağmen Gelsenkirchen şehrinde yaşıyorum. Bu şehirler birbirine çok yakın ve ulaşım rahat olduğu için üniversitenizin bulunduğu şehirde yaşama zorunluluğunuz ortadan kalkıyor. Ancak uykuyu çok seviyorsanız okulun hemen okulun yanında bulunan yurtlarda da kalabilirsiniz. Ancak ben arkadaşlarım ile bir apartman dairesinde yaşıyorum ve bence bir ev için aşırı güzel bir ortam var. Öğrenci olduğum için okula yatırmış olduğum harç parası ile bir dönem için Sömester-Ticket’a sahibim ve bu bilet tüm NRW eyaletinde ücretsiz ulaşım fırsatı tanıyor. Burada ulaşımın cep yaktığını düşünürsek gerçekten çok güzel bir olanak. Bazı çalışan insanlar bile bu bilete sahip olabilmek için öğrenim hayatına başlıyor.
UFAK FARKLILIKLAR
İlk geldiğim zamanlar da gördüğüm en büyük fark insanların birbirine olan saygısıdır. Kurallara özenle uyulması alışkın olduğumuz bir durum değil. Her konu hakkında kural ve talimatlar mevcuttur. Yaya çizgileri her zaman boş bırakılıyor. Trafikte çok az korna sesi duyarsınız. Akşam saat 22:00 den sonra evde gürültü yapmak yasak. Herkesin kendisine ait çöp kovası ve o çöpün toplanması için belirli günler var.

Yazımı okuyanlara sadece şunu söyleyebilirim. Bir insan bir şeyi gerçekten çok isterse başaracağına inanıyorum. Almanya benim çocukluk hayalimdi ve şu an burada olmak gerçekten çok güzel. Sonu nereye kadar gider ne olur bilmiyorum ancak bir şey istiyorsanız gerçekten peşinden koşmanızı öneriyorum. Bu yolda karşınıza engeller çıkacak biliyorum , ‘’PES ETMEYİN.’’
Candaş GÜLDALI
BİZİMLE KAL!
Sorularınızı çekinmeden iletebilirsiniz.
Instagram: candasgldli
Mail: candasguldali@gmail.com
Bir Cevap Yazın