Özgürlükler ülkesinden herkese merhaba. Benim özgürlük hikayem Erasmus Staj Programını kazanmam ile başlayan oldukça emek verdiğim ve fazlasıyla karşılığını aldığım bir maceradan oluşmaktadır. Öncelikle belirtmem gerekirse Erasmus Staj Programı planınızda, Avrupa ülkeleri arasından seçeceğiniz bu ülke sizi kültürüyle, havasıyla, insanıyla, yaşam tarzıyla ve mimarisiyle her yönden besleyecektir. Ayrılırken benimseme duygusuyla sanki memleketinizi terk ediyormuşsunuz gibi bir üzüntü hissi yaşatacak olan bu ülkeyi deneyimlemeye hazır mısınız? Sizin kendi hikayenizde karşılaşabileceğiniz soru işaretlerini cevaplamak için her zaman hazır ve nazır bir şekilde bir mail kadar uzakta olacağım. Harika deneyimler yaşamanız ve yazımın bu süreçte size küçük bir yardımı olması dileğiyle. Haydi benim penceremden harikulade Hollanda’ya bakalım.
İLK ADIM
Öncelikle sizinle, Hollanda maceramın başlamasına sebep olan Erasmus Staj Programından bahsetmek istiyorum. Bazılarımız Erasmus’tan haberdar olsakta birçoğumuz Erasmus Staj Programından bir haberiz. Bu program diğer Erasmus Öğrenim Hareketliliğinden farklı bir sürece sahiptir. Erasmus Staj Program sınavını kazanmanız doğrultusunda, sizin tercih edeceğiniz Avrupa ülkelerinden birinde staj fırsatı yakalayarak 1 ay içerisinde ( Üniversiteden üniversiteye değişim gösterebilmektedir ) fırsatı yakaladığınız staj yerinden kabul mektubu almanız ve üniversitenizin Erasmus ofisine (Dış ilişkiler birimi) teslim etmeniz doğrultusunda oluşan süreçtir. Bu program size 1 yıl içerisinde istediğiniz zaman doğrultusunda staja başlamayı ve minimum 2 ay maksimum 12 ay staj yapabilme hakkı sunmaktadır. Ben Uluslararası İlişkiler 4. Sınıf öğrencisi olarak bahar dönemime henüz başlarken üniversitemin bünyesinde gerçekleştirilen Erasmus Staj Programı sınavına girerek sadece şansımı denemek istemiştim. Sınav sonuçlarının açıklanması ile 2. asil olduğumu öğrendiğimde mutluluğum doğrultusunda somut adımlar atabilmek adına araştırmalara koyuldum. Önce hangi ülkede staj yapacağıma ve sonra özel sektörde mi yoksa üniversite bünyesinde mi staj yapacağıma karar verdim. Ülke olarak Hollandayı tercih ettim ve üniversite bünyesinde staj yapmaya karar verdim. Hollandayı tercih etmemdeki en büyük etken halkının büyük bir çoğunluğu ileri düzeyde İngilizce biliyor ve bu dilin günlük yaşamda da kullanılıyor olmasıydı. Ayrıca üniversitede staj yapmaya karar vereceklere öncelikle belirtmeliyim ki staj ücreti talep etmediğinizi mailde dile getirmeniz gerekiyor çünkü üniversiteler staj ücretine pek sıcak bakmıyorlar.
Bu kararlılık doğrultusunda özgeçmiş, motivasyon mektubu, 2 adet tavsiye mektubu (Tavsiye mektuplarımdan birini mezun olduğum üniversitede üzerimde emeği bulunan değerli dekan hocamdan bir diğer tavsiye mektubumu ise daha önce kongreye katıldığım sırada bir başka üniversitede tanıştığım alanımdaki değerli bir hocamdan aldım.) ve kendimi tanıtan, amacımı ve talebimi dile getiren bir mail hazırladım. Sayısı oldukça fazla akademisyen grubundan oluşan topluluğa ayrı ayrı mailler attım. Öncelikle bu aşamada stresli olmanız oldukça normal çünkü sayısı uçuk düzeyde olabilecek attığınız maillerin akademisyenler tarafından beklediğiniz olumlu bir mail hayali ile yanıp tutuşuyorsunuz. Emin olun akademisyenlerden bir kısmı mailinize bir dönüşte bulunmayacak, diğer kısmı bir sebep belirterek kibarca reddedecek, azınlık sayılacak bir kısmı ise sizi tatmin eden dönüşler gerçekleştirecek ve bu sefer siz hangi seçeneğe yönelmeniz gerektiğini düşüneceksiniz. Benim hikayemin sonunda harika bir dönüş aldım ve bu dönüş düşündüğümden daha olumluydu. Radboud Üniversitesi‘nde bir hocanın uluslararası projesinde Türkiye bağlantısının olmadığını ve benim bu bağlantıyı kurmamın harika olabileceğini teklif eden bir mail almıştım. Uluslararası İlişkiler Bölümünden henüz mezun olan biri için bu mail kaçırılmaması gereken bir fırsattı. Teklifi kabul etmemle birlikte kabul mektubu aldım ve Erasmus ofisine (dış ilişkiler birimi) resmi bir belge olarak kabul mektubumu verdim. Artık sırada bir çok resmi iş beni bekliyordu. Pasaport işlemleri, vize işlemleri, uçak bileti, kalacak yerim vs. bunların hepsini halletmeliydim. Eğer bu süreci mutlu sonlandırmak istiyorsanız en başından çokça yürüyecek, koşacak ve fotokopi çekeceksiniz. Şimdiden kolay gelsin. İnanın tüm çabanız buna değiyor çünkü Avrupa sokaklarında gezerken iyi ki diyorsunuz.
HOLLANDA VİZESİ NASIL ALINIR?
Hepimizin bildiği üzere vize alma işlemleri oldukça stresli ve bol evraklı bir süreçtir. Öncelikle sizi rahatlamak için dile getirmem gerekirse vize işlemleri Erasmus Programı aracılığıyla yapılıyorsa bu süreç daha hızlı ve sorunsuz gerçekleşmektedir. Fakat tabii ki her belge ve evrağı elinizde hazır bir şekilde sunmanız bu süreci oldukça sancısız geçirmenize sebep olacaktır. Ben bu süreçte oldukça titiz davrandım ve tüm istenebilecek evrakları hazırlayarak randevu ile birlikte başvuruya gittim. Çünkü bu hikayeme bir an önce sorunsuz bir şekilde başlamak istiyordum.
Vizemi büyükelçilik ile aracı şirket olan Vfs.Global şirketi ile aldım. Öncelikle Vfs.Global şirketinin sayfasına giriş yaparak randevu talebinde bulundum. İlk defa vize başvurusunda bulunacağım için parmak izimin alınması gerektiğinden İstanbul Altunizade şubesinden randevu alarak tüm evraklarımla randevu saatinde orada bulundum.
Benim için çok heyecanlı bir süreçti. Ben her şeyin eksiksiz olması adına red yememek için teslim edeceğim her belgeden ikişer tane hazırlayarak gitmiştim.
GEREKLİ EVRAK VE BELGELER
- Pasaportun aslı
- Vize başvuru formu
- 3 adet fotoğraf : Stardartlara uygun( yüz görünür ), yeni çekilmiş ( 6 aydan eski olmayan ), arka fon beyaz bir adet biyometrik fotoğraf
- Vize ücreti : Vize ücreti nakit olarak başvuru merkezinde ödenmektedir.
- Seyehat Sağlık Sigortası : Tüm seyahat süresini kapsayan, ülkeye geri dönüş, acil tıbbi bakım, hastane bakımı masraflarını kapsayan, Schengen bölgesinde geçerlidir ibaresi bulunan bir seyehat sigortası.
- Uçak bileti rezervasyonu : Gidiş, dönüş uçak rezervasyonu
- Otel rezervasyonu yada kalacak yerinizin resmi olarak adı fotoğrafları
- Davet eden şirketten / Üniversiteden stajın amacı ve süresini belirten yazı.
- Öğrenci belgesi, transkript
- Hibe alınacağına dair belge
- Geçiminizi sağlayan kişinin evrakları ( emekli ise emeklilik belgesi, son 1 yıl içindeki kaşeli banka hesapları )
- Kendi banka hesaplarınızın kaşeli belgesi
- Nüfus kayıt örneği ( e-devlette olur )
- Pasaport fotokopisi ( tüm sayfalar )
- Vize talep dilekçesi
STAJ ŞEHRİM NİJMEGEN
Staj şehrim Nijmegen, Hollanda’nın doğusunda, Gelderland vilayetinde yer alan tatlı mı tatlı küçük bir şehir. Nijmegen, Hollanda’nın en büyük onuncu şehri olmakla birlikte ülkenin “en eski” şehri olma ünvanını da taşımaktadır. Nüfusu 176.508’dir, para birimi ise €’dur. Kaybolma ihtimaliniz oldukça düşüktür. Bunların yanı sıra Nijmegen şehri Hollanda’nın diğer önemli şehirlerinden Amsterdam’a tren ile bir saat, Rotterdam’a ise iki saat mesafede yer almaktadır. Hollanda çok güçlü bir ekonomiye sahiptir ve yüzyıllardır Avrupa ekonomisinde önemli bir rol oynamıştır. Refah seviyesi yüksek bu ülkede yaşamaya başladığınız an ekonomik seviyenin de yüksekliğini hissedeceksiniz. Hollanda ülkesinin ekonomisini canlı tutan en önemli sektörler gemicilik, balıkçılık, ticaret ve bankacılık olmuştur. Hollanda’nın ana dili Felemenkçe‘dir fakat halkının çoğunluğu ileri düzeyde İngilizce bilmekte ve günlük yaşamında İngilizce dilini kullanmaktadır. Bu durum İngilizce dil seviyenizin pratik yoldan gelişmesine oldukça katkı sağlayacaktır. Bunun yanı sıra Hollanda halkı Almanca, Fransızca ve İspanyolca dillerini de konuşmaktadır. Uluslararası atmosfere sahip olan bu şehir bir çok ülkeden gelen öğrenci popülasyonuna ev sahipliği yapmaktadır. Bu durum ise sizin için güzel bir kültür havuzu oluşturmaktadır.
Çevreye karşı oldukça duyarlı olan bu ülke Nijmegen ve diğer tüm şehirlerinde ulaşım aracı olarak çoğunlukla bisiklet kullanılmaktadır. İlk gittiğinizde size önerebileceğim ya bisiklet satın almak ya da bisiklet kiralamak olacaktır. Kiralamak için tavsiye edebileceğim Swapfiets adında bir kiralama firması bulunmaktadır. Linkini buraya bırakıyorum. https://swapfiets.nl/en/ buradan inceleyebilirsiniz. Bunun dışında Ov-chipkaart adında kartı satın alabilir bu kartı belediye otobüslerinde ve tren seyahetlerinizde kullanabilirsiniz. Trenlerin geçiş noktalarında biletinizi okuttuktan sonra biletinizi saklayın çünkü çıkış noktalarında tekrar okutmalısınız. Ayrıca trende genellikle bilet kontrolü de yapılmaktadır. Belediye otobüslerinde ise kartınızı ilk binerken ve inerken olmak üzere toplam da iki kez okutmanız gerekmektedir. Hollanda’da ulaşım ile ilgili tren saatleri ve otobüs saatlerini google map uygulaması ile takip edebilme imkanınız mevcuttur.
Önemli konuların bir diğeri ise konaklamadır. Konaklama, Nijmegen’da ve diğer şehirlerinde oldukça zor ve sabır gerektiren bir durumdur. Uluslararası öğrenci çoğunluğu nedeniyle saniye kadar kısa bir sürede oda ve ev kiralanmaktadır. Bu talebin çokluğunun yanı sıra kira ücretleri de oldukça yüksektir. Kısa süreli seyehatlerde genellikle Airbnb tercih edilse de uzun süreli kalış için önceden kesinlikle oda ya da ev kiralamalısınız. Bunun için ise aslında SSH& adında bir çok komplekse sahip oda olarak kiralanan, bizde apart olarak geçen bir sistem mevcuttur. Ben ilk aylarımda danışman hocamın yardımı ile bulduğum bir Hollandalı kadının evinde oda kiralamıştım( Aylık 360€ ) fakat daha sonra yine danışman hocamın yardımı ile SSH& komplekslerinin birinde bir oda kiralama şansı yakalamıştım. Evde kaldığım süre içerisinde evde bulunan bir odayı kiraladım. Kira ücretim, elektirik, su, wifi, ısınma ve odamda bulunan eşyaların (yatak, dolap, masa, gece lambası, halı, yorgan, yastık) kullanımını içermekteydi ( Aylık 420€ ). Bunun dışında ev içerisindeki yemek alış-verişini birlikte ortak bir şekilde gerçekleştirebilir ya da isterseniz bireysel alış-veriş de yapabilirsiniz. Diğer kaldığım SSH& kompleksinde de benzer şekilde elektirik, su, wifi, ısınma ve odamda bulunan eşyalar kira ücretinin içerisinde yer almaktaydı. Mutfak araç gereçleri, erzak, çamaşır deterjanı gibi ihtiyaçlarımı ise bireysel bir şekilde karşılamaktaydım. Eğer bu kompleks hakkında bilgi edinmek isterseniz linkini buraya bırakıyorum ( https://www.sshn.nl/ ). Bunların dışında Facebookta oda kiralamakla ilgili bir çok grup bulunmaktadır. Bu gruplara katılarak oda bulma şansını yakalayabilirsiniz. Grupların isimleri: Nijmegen International Students 2019/2020, Kamersite, voor het gratis posten en reageren op kamers in NIJMEGEN!, Find a room in Nijmegen.
Benim en çok zorlandığım konu konaklama idi. Bu yüzden titizlikle bu grup isimlerini paylaşmak istedim. Kesinlikle bu bilgiler işinize yarayacaktır. Hollandalılar oldukça güler yüzlü ve yardımsever yaklaşımları ile size yardımcı olacaktır, bundan hiç şüpheniz olmasın.
Hollandalılar için kesinlikle dünya tatlısı insanlar diyebilirim. Oldukça güler yüzlü, arkadaş canlısı, insancıl, yardımsever, güvenilir kişilerdir. Farklı bir bilgi olarak kadınlarda ortalama boy 180 cm erkeklerde ise ortalama boy 190 cm buna hazırlıklı olun. Yemek kültürleri Türk ya da Fransız Mutfağı gibi zengin değildir. Genellikle patates üzerine yoğunlaşmış menüleri mevcuttur.
İlk zamanlar görmüş olduğunuz enfes patates rüyasına kapılsanızda bir süre sonra bu rüya fazla gelmeye başlıyor. Bu yüzden bu süreçte daha çok kendi mutfağınızda kendi leziz yemeklerinizi yapmayı tercih ediyorsunuz.Ve benim geldiğim sonucu fotoğraf ile sizinle paylaşmak istiyorum.
Sosyalleştiğim anlarda keşfettiğim Holllanda mutfağında patates dışında genelde özel günlerde yemeği tercih ettikleri Bitterballen adında meşhur bir atıştırmalıkları ile karşılaştım, kesinlikle tavsiye ederim oldukça lezizdi. Hatta test edeceğeniz mekan olarak da eğer Nijmegenda iseniz Hotel Credible tercihiniz olmalı hem çalışanlarının güler yüzlülüğü hem de mekanın atmosferi ile her şey mükemmeldi. Bitterballenın diğer bir şekline ise Kroket adı verilmektedir. Bunun dışında Kibbeling adı verilen hırpalanmış balık parçalarından oluşan oldukça leziz başka bir Hollanda atıştırmalığı mevcut. Bunun yanı sıra tabii ki waffle konusunda oldukça iddialı olan Hollandalıların aşık olunası düzeydeki tatlı dünyalarını da es geçmemeliyiz.
Konumuz yemeğe gelmişken sizlere bir kaç uygun alış-veriş yapabileceğiniz süper market isimleri de vermek isterim. Albert Heijn en uygun süper marketlerinden biridir. Not: Alış-veriş nakit işlem olarak gerçekleşmektedir! Benim en sevdiğim süper market ise Jumbo. Çünkü kredi kartımı kullanabiliyordum. Tencere, tava ya da yatak örtüsü gibi ihtiyaçlarınız için ise yukarıda oda kiralayabilmek için verdiğim facebook gruplarında bu ürünler ikinci el olarak satışa sunulmaktadır. Eğer isterseniz Blokker ve Hema adında marketlerden de alabilirsiniz. Bunun dışında kesinlikle bir router’a ihtiyacınız olacaktır. Bunun için size tavsiyem daha ucuz olması nedeniyle Türkiye’den temin etmeniz olacaktır. Ama bir şekilde alamaz ya da unutursanız yine aynı şekilde iki tavsiyem mevcut; ilk olarak oda kiralayabilmek için bahsetmiş olduğum facebook gruplarında bir router bulabilirsiniz veya ikinci seçenek BCC marketten satın alabilirsiniz.
Bu konuya yakın olarak Amsterdam Schipol Havalimanına indiğinizde eğer hattınızın yurt dışı aktivitesini yaptıysanız mobil ağı hemen kapatın ve wifi’nizi açın. Havalimanı wifi hizmeti sağlamaktadır. Ayrıca havalimanının aşağı katında tren istasyonu yer almaktadır. Eğer tren ile ulaşım sağlamanız gerekirse de çoğu trende wifi hizmeti sağlanmaktadır. Bunun dışında hat satın almak isterseniz eğer havalimanında benimde kullandığım ve memnun kaldığım Lebara mobil operatörü tercih edebilirsiniz.
STAJ DENEYİMİM: RADBOUD ÜNİVERSİTESİ
Radboud Üniversitesi’nde staja başlamış olmam benim için büyük bir mutluluktu. Üniversitede staj yapmak isteyen arkadaşlara kesinlikle tavsiye ediyorum. Dünya üniversitesi sıralamalarında ilk 100 üniversitenin arasında yer alan Radboud Üniversitesi bir araştırma üniversitesidir. Staj yapmaya başladığınız andan itibaren Radboud Üniversitesi’nin öğrencisi oluyorsunuz ve tüm imkanlarından faydalanabiliyorsunuz. Üniversite size kültürel, akademik, eğlence ve bir çok açıdan imkan sağlamaktadır. Benim için Radboud Üniversitesi’nde uluslararası bir projenin Türkiye bağlantısını sağlamak akademik anlamda oldukça verimli bir deneyimdi. Akademinin dışında ise bir çok kültür ile etkileşim fırsatı yakalamaksa oldukça heyecan vericiydi. Sizlerle ofisimden bir kareyi paylaşmak istiyorum.
Yazıma gezi adına tavsiyelerde bulunarak son vermek istiyorum. Evet arkadaşlar stajınızı yapın, önce akademik açıdan bir doygunluk yaşayın ve sonrasında Hollanda’nın ve Avrupa’nın tadını çıkarmaya bakın. Öncelikle size tavsiyem gezinize Hollanda’nın şahane mi şahane tatlı mı tatlı şehirlerini keşfederek başlayın. Hollanda gezebileceğiniz bir çok tatlı şehre ve her açıdan hitap edebilecek birçok müzeye sahiptir.
Gezinize Hollanda’nın ünlü şehri Amsterdam’ın şahane kanallarında kendinizi bularak başlayabilirsiniz. (Bu şehir bildiğiniz rüzgar şehri arkadaşlar paylaşmadı demeyin. Hollanda’nın havası oldukça rüzgarlı ve yağmurludur. Bu nedenle bavulunuzu bu bilgi doğrultusunda hazırlamanızı tavsiye ederim.)
Gezi planınızı ister tren seyahatleri ile bireysel bir şekilde gerçekleştirin, isterseniz de uygun bir fiyat eşliğinde kalabalık bir ekip ile kaynaşmanın tadını çıkararak gerçekleştirin, tercih sizin! Peki kalabalık şahane bir ekibi nasıl bulacağım derseniz size tatlı bir tavsiyem elbette ki mevcut. Radboud Üniversitesi ESN grup kesinlikle harika aktivitelere sahip bir grup. Tek yapmanız gereken sayfalarını takip etmek ve size hitap eden aktivitelere katılmak olacaktır. ESN grup facebook adresini inceleyebilmeniz adına buraya bırakıyorum (https://www.facebook.com/esnnijmegen/). Gezi aktiviteleri dışında ESN grup bir çok eğlenceli verimli aktivite seçenekleri de sunmaktadır, tadının çıkarın derim.
Eğer Hollanda şehirlerini gezmeye karar verirseniz Gouda şehrine gidip leziz peynirlerini test etmeyi unutmayınız.
Ve tabii ki Hollanda’ya kadar gidip Rotterdam şehrine gitmemezlik olmaz. Liman şehri olarak bilinen ve mimari yapısıyla ön planda olan bu renkli şehri ünlü küp evlerinden de hatırlarız. Küp evlerinin dışında ünlü Erasmus Köprüsü, fütüristik yapıdaki St. Paul Kilisesi de mevcuttur. Birbirinden etkileyici mimari ürüne ev sahipliği yapan bu şehre mutlaka gidin ve keşfedin derim.
Hollanda dışında gezmek isteyebileceğiniz ülkeler konusunda ise Hollanda’ya komşu olarak doğusunda Almanya, güneyinde Belçikayı görebileceğimiz bir ülkedir. Turunuza çikolata aşkına diyerek sınır kardeşi Belçika’yı gezmekle başlayabilirsiniz.
Bu ülke gezilerini daha öncesinde almış olduğunuz uygun tren bileti ya da uçak bileti ile yapabilirsiniz. Size bir başka tavsiyem ise Avrupa’da oldukça sık kullanılan Flixbus ulaşım sistemi olacaktır. Belki daha önce duydunuz belki de şu an ilk defa benden duyuyor olabilirsiniz. Kesinlikle uygun bir ulaşım istiyorsanız bu ulaşım yöntemini tavsiye ederim. Ayrıntılı bilgi için yüce google’a yönelmenizi tavsiye ederim.
Keşfetmek istediğim yeni bir şehir Paris diyerek heyecanla ilk deneyimimi yaşadığım Flixbus sana sonsuz teşekkürlerimi buradan sunmak istiyorum. En çok gitmek istediğim Louvre Müzesi bekle beni geliyorum edasındaydım. Flixbus’ı kesinlikle tavsiye ediyorum deneyin ve yeni yerler keşfedin.
Sizlerle paylaşmam gerektiğini düşündüğüm unutulmaz staj sürecim boyunca edindiğim deneyimlerim ve sizlere vermek istediğim tavsiyelerim bunlar arkadaşlar. Eğer siz de bu deneyim sürecinden geçmeyi düşünüyor ya da geçmek üzereyseniz yazımın size yardımcı olmasını umut ediyorum.
“Sadece deliler mutluluk duydukları şeyleri diğer insanlarla paylaşırlar. Delilere güvenin” (Deliliğe Övgü)
Ayselin ERTEKİN
BİZİMLE KAL!
Sorularınızı çekinmeden iletebilirsiniz.
Instagram: itsmeayselin
Mail: ertekin.ayselin@gmail.com
Bir Cevap Yazın