İTALYA DENEYİMİ: AIESEC ANCONA

Pisa Kulesi, İtalya

Herkese Merhaba, Ciao dall’italia.

Ben Selenay. Şu anda projem bitmek üzere ve bu yazıyı İtalya’da proje dahilinde görev almak isteyen arkadaşlarıma yol göstermesi için yazıyorum. Umarım aklınızdaki soru işaretlerini bir nebze olsun giderebilirim. 

İTALYA VİZESİ NASIL ALINIR?

İtalya vizesi nasıl alınır?

İtalya vizesi almak için doğrudan konsolosluğa başvuramazsınız. Bunun için aracı olan IDATA ofisine başvurmanız gerekmektedir.

IDATA ofisi sadece Trabzon, Bursa ve İstanbul da bulunmaktadır. Ofise gitmeden internet üzerinden randevu alabilirsiniz ve istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.

IDATA dan randevu almadan önce bütün evraklarınızı tamamlamanız gerekmektedir. Pasaportonuzun rengi ve başvuracağınız vize türü gibi tüm detaylı bilgilere internet sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi için: https://idata.com.tr/

2020 yılı için gerekli olan evrak listesini sizinle paylaşmak istedim.

-Davet mektubu

-Ulusal başvuru formu (Siteden ulaşabilirsiniz.)

-Pasaport ve fotokopisi (Var ise önceden alınmış vize ve pasaportunuz.)

-Biometrik fotograf (Resim boyutlarına IDATA sayfasından ulaşabilirsiniz.)

-Maddi sponsorunuzun banka hesap dökümü, maaş bordrosu

-Seyahat sağlık sigortası

-Vize ücreti

-Seyahat rezervasyonları

-Öğrenci belgesi

IDATA sizin için aracı olduğundan dolayı belirli bir ücret ödemeniz gerekmektedir. Hem IDATA hem de vize için ödeme yapmanız gerekmektedir.

Vize ücreti Euro, IDATA ücreti Türk lirasi üzerinden ödenmektedir.

İTALYA

Duomo, Milano

İtalya, kuzeyinde Alp Dağları’nın güneyinde Akdeniz’in bulunduğu, sıcakkanlı insanlarin yaşadığı ve görkemli bir kültürel mirasa sahip muhteşem bir ülkedir. Dünyanın en çok ziyaret edilen beşinci ülkesi olan İtalya’nın başkenti Roma ve para birimi Euro’dur. Rönesansın merkezi Floransa ve modanın başkenti Milano da buradadır. Anadil İtalyancadır ve İspanyolca, Fransızca ve İngilizce en çok konuşulan yabancı dillerdir. Ülkenin kuzeyinden güneyine indikçe tarihsel ve kültürel nedenlere bağlı olarak telaffuzda farklılıklar görülmektedir.

Benim en çok hoşuma giden şehir Floransa oldu. Ortaçağ ve Rönesans döneminden kalan bu şehirde Michelangelo, Leonardo Da Vinci, Brunelleschi gibi sanata yön vermiş isimlerin eserlerini görebilirsiniz. Buna ek olarak meydanda heykeller açık hava müzesi şeklinde sergilenmektedir. Michelangelo’nun dünyaca ünlü Davut heykeli de burada yer almaktadır.

Büyük marketlerin yerine genelde küçük süpermarketler kullanılmaktadır. Fiyatları uygundur. Dışarıda ayaküstü atıştıracaksanız sokak kenarlarında dilimini 2 €’dan satan pizzacılar görebilirsiniz. Eğer restoranda yiyecekseniz yemekler 8 € ve 15 € arası değişmektedir. Burada birçok kebapçıya denk gelebilirsiniz. Türk kebabıyla tek ortak noktası isminin kebap olmasıdır. Lezzet bakımından hiçbir ortak noktası yoktur. Dönerler ise İtalyanların damak tadına göre zamanla değişim göstermiştir. Bunun dışında dondurmasını denemenizi şiddetle tavsiye ederim. Her şeyi yerinde yiyeceksin mottosuyla hareket edersek İtalyan tatlısı Tiramisu‘yu da denemeden geçmeyin. Yemeği hayatının merkezine koyan arkadaşlarım için sabah kahvaltıları sadece kahve ve tatlı ile geçiştiriliyor. ( kek, kruvasan) Akşam yemeği yerine de sahanda omlet veya dometes yenebiliyor. Gün içinde bütün yemeklerde peynir kullandıkları için sabah protein alma ihtiyacı hissetmiyorlar. Sulu yemek olarak haftada bir kez makarna çorbası yapılıyor. Onun dışında hemen her yemekte domuz, balık, tavuk eti kullanılıyor. Üzülerek söylüyorum ki pizza ve makarnada ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar yemek kültürü  olarak bana göre vahim durumdalar. Baharat, tuz ve acı tercih etmiyorlar.

Parmesan peyniri

Konu pizza olunca sözün bittiği yere geliyoruz. Kesinlikle çok farklı ve muhteşem bir tadı var. Makarnaları ise alışık olduğumuz salçalı makarnadan haliyle çok farklı, neredeyse her birinin farklı, özel hazırlanmış sosları var.

Ve buradaki en ünlü şey İtalya’nın Parma kentinde üretilmeye başlanmış ve lezzetiyle dünyaya ün salmış Parmesan ( Parmicano ) peyniridir. Aklınıza gelebilecek her şeyin üstüne rendelenerek veya toz halinde konuluyor.

İtalyanlar her yemekten sonra mutlaka meyve yer, kesinlikle turşu ve yoğurt tüketmezler. Ülkemizde ki gibi kiloluk yoğurtlar yerine küçük kaplarda hazırlanmış meyveli yoğurtlar satılmaktadır.

PROJE İÇERİĞİ

Muhteşem biz!

Benim projem Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 4: Nitelikli Eğitim doğrultusunda açılan Educhange – Speak English in a Nursery idi.

Projem gerçekten harika geçiyor. Ev sahibi ailem okulun yanında kaldığı için kendimi bu konuda çok şanslı hissediyorum. Günde beş saat çalışıyorum. Okulun açılış ve kapanış saatleri içinde olmak şartıyla beş saati dolduracak şekilde istediğim zaman gelip istediğim zaman okuldan çıkış yapabiliyorum. Öğretmenler de bu şekilde çalışıyor ve bu düzen gerçekten çok hoşuma gidiyor. Öğrencilerimle birlikte gelişimlerine katkı sağlayan çeşitli aktiviteler yapıyorum. Sürekli iletişim halinde bulunmanın sonucunda temel düzeyde İtalyanca öğrendiğimi rahatlıkla ifade edebilirim. Diğer öğretmenler de İngilizce bildiği için hiçbir şekilde iletişim kopukluğu yaşanmıyor. Çoğu zaman okul çıkışlarında ya AIESEC ofisinde üniversite öğrencileri ile buluşuyorum ya da öğretmenlerle beraber bulunduğumuz yerin tarihi yerlerini gezip, yemeklerini tadıyoruz. Hafta sonları ise İtalya’nın farklı şehirlerinde proje yapan öğrencilerle buluşup diğer şehirleri geziyoruz. Gezilerimizde çoğunlukla uçak ve otobüs kullandık. En uygun fiyatları sunmasıyla uçak olarak Ryanair ve otobüs yolculuklarımızda Flixbus kullandık.

Hayat mutlulukları erteleyecek kadar uzun değildir. Bu mutluluk sadece farklı ülkelere gitmek veya yeni lezzetler keşfetmek değil bu mutluluk her şey olabilir. Hayallerinizi, hedeflerinizi ve en önemlisi kendinizi ertelemeyin. Siz değerli arkadaşlarıma tavsiyem de budur.

Selenay AKIN

BİZİMLE KAL!


Sorularınızı çekinmeden iletebilirsiniz.

Mail: selenayakin@gmail.com


Bir Cevap Yazın

Create a website or blog at WordPress.com

Up ↑

%d blogcu bunu beğendi: