MACARİSTAN DENEYİMİ: AIESEC BUDAPEST

Eğer bu sayfada hikayemi okumaya başlamışsanız AIESEC’in amaçlarını ve global gücünü keşfetmişsiniz demektir.

Öncelikle  ” Szia! ” Tuna’nın içinden aktığı tarihiyle ve doğasıyla sizleri kendisine aşık edecek rüya şehir Budapeşte’den selamlar. AIESEC ile gönüllü olarak gittiğim ve daha sonra çalışmaya karar verdiğim Budapeşte benim için hep bir hayaldi. Size şunu söylemeliyim ki yerinizden kalkmanız ve konfor alanınızı terketmeniz gerektiği bilincini bir an önce kendinizde keşfetmeniz gerekli. Hepimiz öncelikle kendimizin lideri olmalıyız. Bu doğrultuda  anlatacağım konularda sorularınız ve destek ihtiyacınız olursa çekinmeden sayfanın altında belirtmiş olduğum iletişim adreslerimden bana ulaşabilirsiniz.

MACARİSTAN VİZESİ NASIL ALINIR?

Schengen Vizesi

Öncelikle Macaristan özel bir aracı vize şirketiyle çalışmaktadır. Bu vize şirketi özel olduğu için sizin sorularınız  ve gerekli belgeleriniz konusunda sizlere yardımcı olmaktadır. AIESEC çatısı altında gönüllü olarak bir projede yer alacağımdan dolayı bana bir  “Davet Mektubu” geldi. Bu davet mektubunun avantajı kalacak yerinizin ve adresinizin proje boyunca gönderen tarafından  karşılanacağının tahaahüt edildiğinin yazdığı imzalı ve kaşeli bir belgedir. Davet mektubu vizenizin kolayca çıkma ihtimalini artıran unsurların başında gelmektedir. Macaristan Schengen bölgesinde yer aldığı için Multi Vizeyi seçmeniz diğer ülkeleri de gezmeniz açısından sizlere fayda olacaktır. Şeffaf olduğunuz sürece de vize çıkma konusunda sorun yaşamayacağınız en rahat Schengen ülkelerinden birisidir. Vize başvurusu için gerekli evraklar:

2 adet vesikalık fotoğraf

İkametgah belgesi

Vize başvuru formu

Gidiş-dönüş uçak bileti rezervasyonu

Davet Mektubu

Aileden çalışan birinin noter imzalı sponsorluk belgesi

Sağlık sigortası

En az  60 gün yetecek kadar bir paranın banka hesabınızda göstermeniz gereklidir. Ben vize alırken verdiğim vize ücreti 80 Euro idi. Tabii ki bu zamanla değişiklik gösterebilir.

Ayrıntılı bilgi için: https://www.as-visa.com/VisaType.aspx?ID=22

Ben Ankara’da yaşadığım için bu prosedürler daha hızlı sonuçlanabiliyor. Cuma evraklarımı ve pasaportumu verip, vizemi pazartesi teslim almıştım. İstanbul’da bu süreç en az 10 ile 15 gün sürmektedir. İkametgahınızın bulunduğu şehre göre Konsolosluk veya Büyükelçiliğe başvurduğunuzu unutmamanız gereklidir.

Size bir tavsiye,  gidiş tarihinizden eminseniz gidiş biletinizi alıp dönüş biletinizi sadece rezervasyon gösterirseniz Pegasus ile ilk uçuştan gelen BOLPUAN ile dönüş biletinizi normalden daha uyguna alabiliyorsunuz ki zaten Budapeşte biletleri  600-700 lira arasında değişmektedir. Ekstra kilo fiyatlarını da göz önünde bulundurursanız bu indirim size ilaç gibi gelecektir.

Şimdi bu sıkıcı ve stresli vize sürecini atlatıp hep beraber aşk şehri ve proje şehrim Budapeşte’ye geçelim.

MACARİSTAN

Macaristan’ın başkenti olan Budapeşte Tuna nehrinin iki yakasındaki Budin ve Peşte’nin 17 Kasım 1873 yılında birleşmesiyle oluşmuş şehirdir. İlk etapta tarihiyle ve doğasıyla sizi etkileyen şehir, tipik bir Orta Avrupa mimarisine sahiptir.

Budapeşte’ye indiğinizde alacağınız ilk şey ulaşım kartı olmalıdır. Haftalık ve aylık sınırsız kullanımlı kartlar ile tren, tramvay, metro, otobüs ve Tuna üzerinde ki BKK logolu teknelere binebiliyorsunuz. Bu araçlara binerken herhangi bir kontrol olmuyor haliyle ama arada denetleme yapıldığından cezası biraz tuzlu olabiliyor. Macaristan para biri Forinttir ve 1 TL – 51 Forinte denk gelmektedir. (Şubat 2020) Bu farkla paramızın değerli olduğunu çok düşünmeyin 80 FT ile bir su alınmaktadır. Tek bir öğün yemek ortalama 1500-2000 FT civarındadır. Genel olarak yemekler ve diğer tüketim ürünleri aşağı yukarı Türkiye fiyatlarına denk düşmektedir. Tabii ki alkol fiyatları su fiyatları ile yarışmaktadır.

Kalacak yer konusunda gayet uygun fiyatlı hostel ve konukevlerine sahip Budapeşte ayrıca Tuna manzaralı lüks otellere de sahiptir. Günlük 12-15 euro ücretle bir hostelde rahatça kalabilirsiniz. İnsanları ilk izlenimde soğuk gelebilir. Zaman ilerledikçe sıcak kanlılıklarını göstereceklerdir. İngilizce bilme oranı tahminimden daha fazlaydı.

Kış aylarının sert geçtiği Budapeşte bu aylarda da gezginleri büyülesede, yazın gitmek daha çok keyif almanızı sağlayacaktır. Hediyelik eşyalar arıyorsanız eğer Vaci Utca’yı tavsiye edebilirim. Birkaç parça alacaksınız da pazarlık yapmayı unutmayın.
Teorik bilgileri de anlattığımıza göre şehrin büyüleyici yerlerine geçebiliriz. Budapeşte’de eski tarihi doku korunduğu için Tuna ve çevresi bir masal şehrini andırmaktadır. Çoğu yere yürüyerek kolaylıkla ulaşabilir, sokaklarını keşfedebilirsiniz.

PROJE İÇERİĞİ

Projem Budapeşte merkezinde bir okulda 10-17 yaş aralığında 130’dan fazla gencin katıldığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 4: Nitelikli Eğitim hedefini destekleyen ”Summer 4 Youth” isimli bir yaz kampıydı. Proje amacı buraya gelen gençlere liderlik ve kişisel gelişim üzerine bilgiler vermek, kendi kültürümüzle alakalı tanıtımlar ve sunumlar yapmaktı. Projem 6 hafta sürdü ve bu süreçte 60 ve 70 katılımcı olmak üzere kamp 2 dönem açılmıştı. Bu projeyi dil seviyemi, sunum yeteneklerimi ve soft skillerimi geliştirmek için seçtim. İlk hafta oryantasyon haftasıydı ve projemde farklı ülkerlerden 8 gönüllü vardı. (İtalya, Fransa, İngiltere, Polonya, HongKong, Mısır, Avustralya ve Singapur)

İlk hafta alışma süreciydi. Takım arkadaşlarımın akıcı biçimde konuşmaları beni heyecanlandırmıştı. Hatta ilk 1-2 gün Taksim dayı gibiydim. Tabii ki kültür şoku ve alışma süreci maksimum 3-4 gün sürüyor. İlk haftanın oryantasyon haftası olması da bu sebeptendir. İlk birkaç günden sonra artık espriler yapar vaziyete gelmiştim. Projedekiler size her zaman destek olduğu için aidiyet duygusu beslemeye başlıyorsunuz ve o tedirginlikler geçiyor. Ben proje boyunca sadece tek bir Türk arkadaşımla görüştüm. Onun dışında Budapeşte’de sürekli olarak İngilizce konuştum. Bir süre sonra İngilizce düşünmeye başlıyorsunuz.

Projenin ilk haftası planlamalar yapıldı ve kim hangi gün ne yapacaktı biliyorduk. Her şeyi programa ve takvime döküp ciddiyetle bu projeyi gerçekleştirmek istiyorduk. Aynı zamanda bu derslerin yanı sıra eğlenceli oyunlar ve aktivitelerde yapıyorduk. Her katılımcı öncelikle ülkelerini tanıtan bir sunum yaptılar. Oryantasyon  haftasında seçtiğimiz ve araştırma yaptığımız konularda gençlere öğretici bilgiler verdik. Ders araları da “Roll-Call” dediğimiz AIESEC’e özgü danslar yapıyorduk.

Macarca’da yazıldığı gibi okunabilen bir dildir. Bu nedenle Macarca öğrendiğim kelime ve cümleleri söylerken telaffuzumu çok beğeniyorlardı. Projedeki çocukların yüzlerindeki gülümsemeleri görünce tüm yorgunluğumuza değiyordu. Proje sabah 09:00 ile 16:00 arasında oluyor ve öğle yemeğini de öğrencilerle okulda yiyorduk.
Proje gün bitiminde ise çimenlerde oturup en az 30 dakika günün değerlendirmesi ve yarının programı üzerine konuşuyorduk.Daha sonra bizi proje boyunca misafir eden ev sahibi ailelerimizin yanına gidiyorduk. İlk haftalar proje arkadaşlarınızla ve AIESEC üyeleri ile şehri gezdikten sonra artık şehre alışıyor, kendi başınıza bile gezebiliyorsunuz.

Proje boyunca en sevdiğim şeylerden birisi Macar yemekleriydi. Damak tadımıza uyacak lezzetler Macaristan’da gizli. Langos ve Gulash benim favorimdi. Kürtoskalacs denilen bizde Makara olarak bilinen Chimney Cake tatlısı ise mükemmel bir lezzetti. Tabii ki ilk gün proje arkadaşlarımı bir Adanalı olarak kebapçıya götürmezsem olmazdı. Proje boyunca sizlerde onların kültürünü öğrenip, onlarında yemeklerini yiyorsunuz. Gerçekten hayatınızda yaşayamayacağınız güzellikte arkadaşlıkları, eğlenceyi, macerayı, tecrübeyi ve gelişimi bu projelerde kazanabilirsiniz. Herkese bu tecrübeyi tavsiye ediyorum. Tabii ki günün yorgunluğunu ve stresini hiç uyumayan sokaklarda, Szimpla Kert’te bir House Müzik Partisinde, Instant’ta bir eğlencede, Deak Ferenc’te çimenlere uzanarak ve Türk Banyosu olarak geçen Széchenyi Hamamı‘nda atabilirsiniz. Sziget’i de unutmamak gerekir. Yazın bir projeye gidecekseniz biletinizi şimdiden almanızı tavsiye ederim.

“En büyük yolculuklar tek bir adımla başlar.” diyerek bu tecrübeyi sizin de yaşamanızı tavsiye ediyorum. Turistik amaçla gidecekseniz de en az 3-4 gün Budapeşte’ye ayırmanız gerektiğini size hatırlatmak istiyorum. Sıcak kanlı insanların yaşadığı, sıcak bir şehrin içinden Budapeşte’den sevgilerimi iletiyorum.

Orhun ÇAĞLAR

BİZİMLE KAL!


Sorularınızı çekinmeden iletebilirsiniz.

Instagram: orhuncaglar
Mail: norhuncaglar@gmail.com







1 thoughts on “MACARİSTAN DENEYİMİ: AIESEC BUDAPEST

Add yours

  1. Yiaaa mükemmel bir yazı,sanki ben de oradaymışım gibi hissettim.En kısa sürede bende gideceğim..
    Teşekkürler !

Gezginkiz için bir cevap yazınCevabı iptal et

Create a website or blog at WordPress.com

Up ↑

EMRECAN DURAN sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et